Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyünde 21 Ağustos günü eve dönüş yolunda esrarengiz biçimde bir anda kaybolan ve 8 Eylül günü cesedi köye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz deresinde bir çuval içine konulup üzeri taşlarla kapatılmış halde bulunan Narin Güran soruşturmasında gözaltına alınan 22 kişinin sorguları yaklaşık 20 saat sürdü.
Gecenin ilerleyen saatlerine kadar her şüpheli soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ayrı ayrı çapraz sorguya alındı. Aile bireyleri, sanki ortak bir savunma hazırlamışçasına küçük kızın akıbetiyle ilgili suçlamaları reddetti. Annesi Yüksel, kayınbiraderi Salim Güran ile aralarında herhangi bir gönül ilişkisi olmadığını, kendisi Narin’in kaybolduğu gün kesinlikle aramadığını belirtti. Kızının katillerinin bulunmasını kendisinin de çok istediği şeklinde kendini savundu.
SALİM GÜRAN İLE ARAMIZLA BİR İLİŞKİ YOK
Anne Yüksel ifadesinde, Narin’in Kur’an kursuna gitmeden önce evdeyken üstünde siyah şort ve tişört olduğunu, ancak Narin’i evden çıkarken görmediğini, bu nedenle dışarı çıkarken ne giydiğini bilmediğini söyledi. Narin’in iki terliği olduğunu ve kaybolduğu gün kırmızı terliğini giydiğini ifade eden anne Yüksel Güran, evden çıkarken görmemesine karşın neden Narin’in kırmızı terlik giydiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine, diğer terliği evde olduğu için kırmızı terliğini giydiğini düşündüğünü dile getirdi. Yüksel Güran, ifadesinde, Narin’in kaybolduğunu neden eşine söylemediğinin sorulması üzerine, eşinin Batman’dan dönmekte olduğunu, yolda telaşa kapılmasın diye söylemediğini savundu.Yüksel Güran’a, tutuklu amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı da soruldu. Salim Güran ile ilişkisi olmadığını ifade eden Yüksel Güran, “Narin’i sizinle Salim’in ilişkisine denk geldiği için mi öldürdünüz?” sorusuna Güran, kesinlikle Narin’i görmediğini, Salim Güran ile ilişkisi olamayacağını savundu.
SALİM’İ YANLIŞLIKLA ARADIM
Anne Yüksel Güran, kendi telefonundan Salim Güran’ı bir kez yanlışlıkla aradığını, başka arama yapılmışsa bunu çocuklarının yapmış olabileceğini iddia etti. Tutuklanan Nevzat Bahtiyar’ın ifadesinde amca Salim Güran’ın, Narin’in yaşadığı evin ahırının olduğu bölümden kendisine doğru ”Nevzat seninle işimiz var” diye bağırdığını beyan ettiği hatırlatılarak, bu sesi duyup duymadığının sorulması üzerine anne Yüksel Güran, evde klima çalıştırarak uyuduklarını, pencerelerin kapalı olduğunu, bu nedenle bu sesi duymamış olabileceğini kaydetti.
Evdeki halıların Narin’in kaybolduğu gün veya sonrasında yıkanıp yıkanmadığının sorulması üzerine Güran, halıları değiştirmediğini, ancak eve gelip giden olduğundan kirlendiği için Narin kaybolduktan sonra 5 veya 6’ncı günde kardeşinin halıyı temiz halılarla değiştirdiğini, eski halının evde yıkanmamış halde durduğunu söyledi. Narin’in kaybolduğu gün Salim Güran’a battaniye verip vermediği sorulan Yüksel Güran, kimseye battaniye vermediğini, olay nedeniyle eve çok kişi gelip gittiği için evden Salim Güran’ın evine battaniye götürülmüşse bundan haberi olmadığını cevapladı.
Salim Güran’ın aracında Narin’in DNA örneğinin bulunduğunun hatırlatılmasına karşılık Yüksel Güran, ailecek hiçbir zaman Salim Güran’ın aracına binmediklerini, Narin’in de kendilerinden ayrı hiçbir zaman binmediğini, sadece 14 Temmuz 2024 tarihinde bir nişan nedeniyle Narin’in birkaç kişiyle birlikte bindiğini ve arka koltukta oturduğunu anlattı. Güran, Nevzat Bahtiyar’ın, Narin’in cansız bedenini Salim Güran’ın kendisine verdiğini beyan ettiğinin hatırlatılması üzerine, bundan haberi olmadığını, Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın iyi arkadaş olduklarını, onları her zaman birlikte gördüğünü söyledi.
Anne Yüksel, amca Salim Güran ile ailece bir husumetlerinin olmadığını, kızına neden zarar verdiğini bilmediğini ifade etti.
KENDİ KENDİMİ ISIRDIM, SIRTIMDAKİ İZLER DE MISIR KOÇANI
Kolundaki diş izi ve sırtındaki derin çizikler nedeniyle daha önce gözaltına alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen ve diş izleriyle ilgili bir tespit yapılamadığı için serbest bırakılan Enes Güran’da kız kardeşinin kaybolduğu haberini alınca sinir krizleri geçirdiğini ve kendi kendine zarar verdiğini, kolunu da kendisinin ısırdığını belirterek, “Kardeşim kaybolunca köye askerler geldi. Arama faaliyetleri başlayınca ben sinir krizleri geçirdim. Sonra da kolumu ısırmaya başladım. Ardından arama ve tarama faaliyeti başladı. Aramalar sürerken mısır tarlasına gittik. Mısır’ın koçanları sırtıma değdi, ayrıca ahır ve metruk yapılarda arama yaptığımız için sırtımdaki çizikler buradaki sürtünmelerden dolayı oluştu” dedi. Babası, amcaları, yengeleri, kuzenleri ve diğer tüm akrabaları da Narin’in öldürülmesiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, kimin veya kimlerin öldürdüğünü bilmediklerini ifade ettiler.
“ÖLDÜRENLER KİM OLURSA OLSUN CEZASINI ÇEKSİN”
Serbest bırakılan baba Arif Güran’ın da ifadesinde, “Kızımın kaybolduğunu komşumdan öğrendim. Eşimle ağabeyim arasında bir gönül ilişki olamaz. Ailem ağabeyimin aracının kullanmaz, ben ve çocuklarım binmedik. Suçlu ister kardeşim ister eşim olsun, her kim kızımı öldürmüşse cezasını çeksin” dedi.
KATİLİ BULUNAMAYAN BİR CİNAYET SORUŞTURMASI
10’u tutuklu, 24 şüphelisi olan Narin Güran soruşturması ise katilsiz olarak sürdürülüyor. Küçük kızın öldürülmesiyle ilgili sır perdesi halen aralanmış değil. Narin’in kim veya kimler tarafından ne amaçla öldürüldüğü halen gizemini koruyor. Neredeyse tüm aile bireylerinin gözaltına alınıp sorgulanması ve bir kısmının da tutuklanması ve soruşturmanın üzerinden 24 gün geçmesine rağmen asli fail olarak küçük kızın katili halen bulunmuş değil. Çok yönlü sürdürülen soruşturma kapsamında gözler İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelecek olan otopsi raporu sonuçlarına çevrilmiş durumda.
