Kuzey Kutbu’nda havaalanı inşa etmek, aşırı soğuk hava ve sert zemin koşulları nedeniyle oldukça zor.
Peki, bu zorluklar nasıl aşılır? Aslında patlayıcılar tam olarak burada devreye giriyor diyebiliriz.
Her şey Grönland’ın turizm hedefleriyle başladı.
Grönland, dünya turizmine daha açık hâle gelmek istiyor. Ancak mevcut havaalanları küçük ve sınırlı sayıda uçuşa ev sahipliği yapabiliyor. Bu durumu değiştirmek için devasa bir altyapı projesi başlatıldı: üç yeni havaalanı inşa ediliyor.
Bu havaalanlarının inşasıyla, bölge daha fazla turist çekmeyi ve ekonomisini güçlendirmeyi hedefliyor. Böylesine zorlu coğrafyada bu projeleri hayata geçirmek, hiç de kolay değil.
Peki, patlayıcılar neden devreye giriyor?
Kuzey Kutbu’nda inşaat yapmak, özellikle de Arktik tundra üzerinde büyük zorluklar içeriyor. Permafrost adı verilen neredeyse beton kadar sert bir katman, bölgede zemini kazmayı neredeyse imkânsız hâle getiriyor.
Bu tür zeminlerde normal kazı yöntemleri işe yaramıyor. Bu yüzden inşaatçılar devasa miktarda kayayı patlatmak için patlayıcılar kullanıyor. Grönland’daki iki büyük havaalanı için altı milyon metreküp kaya patlatılarak temizlendi. Bu miktar, Giza Piramidi’nin iki katı hacmine eşdeğer!
Yöntemler etkili diyebilir miyiz?
Patlatılan kaya parçaları daha sonra havaalanlarının pistlerinin ve diğer altyapıların temelini oluşturmak için kullanılıyor. Bu şekilde zorlu hava ve zemin koşullarına rağmen inşaatın ilerlemesi sağlanıyor.
Ancak Grönland’daki inşaat sezonu çok kısa. Soğuk hava koşulları, inşaat çalışmalarını büyük ölçüde sınırlıyor ve bu da projenin tamamlanma süresini uzatıyor.
Böylesine zorlayıcı bir bölgede, patlayıcılar olmadan devasa havaalanlarını inşa etmek neredeyse imkânsız olurdu. Ekstrem mühendislik projeleri bir kez daha gösteriyor ki dünya üzerinde ulaşılması imkânsız yer neredeyse kalmadı!